Özü Sözü Bir Olmak

Siz hiç içerigi yazi basligina uymayan ya da basligin içindeki konularla örtüsmedigi bir makaleyi okudunuz mu?

“Hayir, bu akil isi degil; olursa bir anlam ifade etmez” dersiniz. Beklenen bir yanit böyle olmalidir.

Gerçekten de öyledir.

Aksi söylenseydi, bir sey ifade etmeyecekti. Okuyan, anlamsiz, isin içinden çikilmaz çesitli suallerle bas basa kalirdi.

Ayni sekilde, kisinin de saglikli, bilinçli bir halde yasayabilmesi, inanilir ve güvenilir olabilmesi için söyledigi seylerle yaptigi islerin birbiriyle örtüsmesi, çeliskili olmamasi da beklenir. Zira içi bos, bas döndürücü hayal türünden bir yigin laflar etmenin hiçbir anlami yoktur ve çok dogal bir saptamadir.

Toplumlar arasi yasam düzeyinin normal olmasi, mutabakatin temin edilebilmesi için fikirlerin örtüsmesi/uyusmasi oldukça önemli bir yer tutar. Kitle psikolojisinin buna ihtiyaci vardir. Toplumun dagilmamasi ve sürekliligini koruyabilmesi için bu faktör cidden önemlidir. Ayrica anlasmazliklar oldugu sürece, ileriye dogru hamlelerin, üretici fikirlerin ortaya çikmasi beklenemez. O halde en kisa sürede arzu edilen özlemi yaratmak gereklidir.

Idol/egitimci olarak kabul edilen bir mahalden beklenen hal de budur. Çünkü onlarin varolussal özellikleri ve kapasiteleri, bir toplumun önünü açacak türdendir.

Sayet kisinin düsüncesi ile yasami arasinda tutarsizliklar mevcutsa, bu durum kendisine olan, inanci sarsar. Ayrica takip edenlerine de zarar verir. Telafisi mümkün olmayan vahim durumlar, bu tür inanç yetersizliklerinden kaynaklanir. Böyle bir insani taklit etmek de çok tehlikeli olur.

Sistemle barisik olmayan hile, entrika, düsmanlik, kiskançlik gibi haller, mekârimi ahlak ile bagdasamaz.

Cennet ve cehennem endisesi veya kisinin bulundugu mertebeyi kaybetme korkusu, varolus prensipleri dikkate alindiginda örtüsmeyen haller olarak göze batar.

En endise verici durumlar da bunlardir.