2 Ağustos 2012 Perşembe
Egosuz Olmuyor mu?
Toplumsal yaşamdaki kırılmaları hafızamızdan bir türlü atmasını bilemiyoruz. Çok akıllıca ve çok gerekli değil mi bu hareket. Ben buna bir tür beyinsel kilitlenme diyorum. Zaman zaman ortaya çıkan kargaşalar nerdeyse İslami kurallara olan yatkınlığımızı bile engelliyor. Bu durum bizi okuma, algılama sıkıntılarına sürüklüyor. Mutsuz bir insan haline getiriyor azap ve ıstırap, yanma gibi durumlar sözün kısası cehennem hayatı işte burda yaşanıyor.
Sonuçta kızgın, üzgün, kırgın ve çoğu zaman da mutsuz bir insan haline geliyor. En basit bir hadisede olmadık sorunlar yaşıyor ve krizler üretiliyor.
Bu bağlamda hayatımızda ne övgüden ne de sövgüden yana oluyoruz. Anlayacağınız elimizden bişi gelmiyor. Pek tabidir ki insanlar size baktıklarında sadece kendi görmek istediklerini görüyor ve size alışılagelmiş bir şekilde hücum etmekten asla geri durmuyor.
Dahası var! Bu arada yücelttiğiniz yerlere göklere sığdıramadığımız insanların bir gün sizi mutlak aşağılayacağını ağzınızı bir karış havada bırakacak girişimleri gerçekleştireceğini bekleyin ve hayretler içinde kalmayın diye uyarıyorum.
İşte bütün bu davranışlar aşağı yukarı her insanın yapısında var olan sanal benliğinden bir anlamda egosundan kaynaklanıyor. Ego da bu tür bir yaşam tarzı var. Yani kendini bir birim gibi görme hali.
Usulca veya aleni son derece hareketli manevralarla, Allah yolunda yürüme ve varlığını ispat etmeye çalışan birinin önüne geçmek için akıl almaz cambazlıklar,bunu yapmaya kalkışmak kesinlikle egonun işidir. Bu müdahale içte kendisinden dışta ise muhalif birinden yansıyabilir.
Dolayısı ile yapılması gereken şey, karar verme aşamasında olayı dışardan gözetmek, egoyu işin içine karıştırmadan seyretmek olmalı. Bu durumda veri tabanımızı kir pas ve tortulardan kurtarmak için sürekli şekilde dua etmek şart gibi görünüyor.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder