13 Ağustos 2012 Pazartesi
Küresel Isınma
Önceleri kimse fazla ciddiye almıyordu, küresel ısınmanın somut belirtileri kendini hissettirinceye kadar. Artık en duyarsız-lakayt olanlar bile bu ısınmanın insanlığın en büyük tehlikelerinden biri olduğunun farkında.
Çünkü somut örneklerini görüyorlar.
Neredeyse kış bitti. Bu sene iyi kar yağdı, yaza girdik doğu kentlerimizde hala kar görülüyor. Sel felaketleri ve bu yönde oluşan can kaybı haddini aşmış durumda.
Görüyoruz tanık oluyoruz.
Kimi zaman dünya kuru bir soğukla yaşıyor. Bu havayı enteresan bir şekilde Londra’da da yakaladım. Bu kış kaldığım süre içinde bırakın karı, yağmurun damlası dahi düşmedi koskoca kente desem yeridir.
O beş dakikada bir gelen mutad yağmurdan eser bile kalmamıştı sanki.
Uzmanların hazırladığı rapora göre; sera etkisi yaratan karbondioksit gazları salımında, endüstriler kadar olmasa da bireylerin payı da bulunuyor.
Örneğin, 2002 yılında 159 milyon ton olan özel amaçlı enerji tüketimi, daha sonraki yıllarda ciddi şekilde artış göstermiş.
Buna göre, ilerleyen sürelerde daha da gelişen küresel ısınmanın etkileri tüm dünyayı içine alacak ve bu durum insanoğluna açlık, su kıtlığı olarak yansıyacak. Bu bir gerçek.
Çünkü bilim bunu haber veriyor.
Şimdi bizim üzerimize düşen görev, yapmamız gereken şey, işin ciddiyetinin farkına varıp tüketim alışkanlıklarımızda aşırılığa gitmemek olmalı. Örneğin Fransa’da halk, çantalarında taşıdıkları bez poşetlerle marketlerde alışveriş yapıyor.
Dizi ve haber sonraları hemen devreye giren ve yayımlanan reklamlardan bilinçaltıma işlemiş biri var. Belki sizde anımsarsınız. Şöyle ki “odanın içine su basıyordu. Evin sahibi ise bize bir şey olmaz” diye konuşmasına devam ediyordu. Su boğazına kadar gelmişti. Bu reklamı küresel ısınmadaki durumumuza benzetirim hep.
Anlayacağınız, söz konusu olgu artık kapımıza kadar geldi diyebilirim..
Lütfen dikkat!
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder