5 Ağustos 2012 Pazar

Ruh


                Anne karnındaki bebeğin, 120. günden itibaren ruhu üretilmeye başlar.  Ruh, beyin tarafından üretilir. Ruh sayesinde, insan sonsuza kadar yaşamaya devam eder. Bütün yapılanlar, düşünülenler ruha yüklenir. Kafatasının içinde yer alan, bu et parçasının işlevini insanlık hala çözememiştir.  Bazen, bir şey düşünürsünüz. Bir de bakarsınız ki, bir başkası sizin düşündüğünüzü söylüyor. Bunun sebebi, yaydığınız dalgaları, diğerlerinin çözmesi, yani deşifre etmesidir. Telepati denilen olay vardır. Kişiler, birbirlerinden farklı yerlerde bile olsalar, birbirlerini düşündükleri anda iletişim kurarlar. Onlardan çıkan dalgalar,  aslında onları etkiler. Ancak, kapasiteleri normal insanlara göre daha gelişmiş olanlar, hassas kişiler, bu iletişimi fark edebilir. Başımızın içinde, et  diye düşünüyoruz. Fakat, o bir dönüştürücüdür. Gelen elekromanyetik dalgaları çözümler ve biz de görüyoruz, duyuyoruz gibi algılamalar fark ederiz.  Mesela, televizyonu düşünelim. Televizyon da, gelen ses ve görüntü dalgalarını içerisinde bulunan devreler yardımıyla çözümler. Bizler de, bu dalgaları televizyon sayesinde görürüz ve duyarız. Bu dönüştürme olayı, insandaki veri tabanına göre, gelen dalgaların, o organ  tarafından değerlendirilmesiyle olur. Bu yüzden de, herkesin dünyası birbirinden farklıdır. Aslında, üzülmek, sevinmek gibi duygular hep veri tabanımızdan kaynaklanmaktadır. Bir kişinin üzüldüğü bir olay, bir başka kişi için önem bile taşımaz. Çünkü, veri tabanları birbirinden farklıdır. Bu organın, en güçlü açığa çıkardığı dalgalardan bir tanesi, dua etmektir. Genelde çoğu kişi, kendisi dışında bir varlıktan bir şeyler ister. Aslında, özündeki kuvveler yardımıyla o isteğin gerçeleşmesi dilenmelidir. Allah’ın esmaları ile insan denilen yapı meydana gelmiştir. Yani, varlıkta Allah’tan gayrı yoktur. O zaman yönelip bir şey istendiğinde, isteyen kendisidir. Özellikle, gece, güneş ışınlarının etkisinin en az olduğu zamandır. Gece, kalkılıp yapılan ibadetler çok faydalıdır. Yönelip, isteklerde bulunmak da son derece etkilidir. Secde halinde yapılan yönelme de, yine çok etkilidir. Yine, kollar açılarak, isteklerde bulunulması da tavsiye edilmiştir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder